24 Saat Yetmiyor

24 Saat Yetmiyor

Çok Meşgulüm, Hiç Zamanım Yok

Sen de gün boyu çok çalışıp kendine ayıracak vakit bulamıyor musun? Cevabın evet ise “Keşke gün 24 saatten daha fazla olsa, 24 saat bana yetmiyor” demiş olabilirsin. Peki bu 24 saatin ne kadarını kullanıyorsun? Aslında günümüzün çok büyük bir kısmını çöpe atıyoruz. Zamanımızı farkında olmadan o kadar çok harcıyoruz ki… Bugün bir daha geri gelmeyecek, zamanı 1 saat öncesine dahi geri alamayacağız. Madem zaman bu kadar değerli ve kontrolümüz dışında sürekli ilerliyor neden bunu doya doya yaşamayalım? Meşgul çoğunluk ve sonsuzluk havuzunda varsayılan olmayın.1

Vaktimiz Nereye Gidiyor?

Vaktimizi nasıl değerlendirebileceğimizi öğrenmeden önce vaktimizin nereye gittiğini belirlememiz lazım. Şimdi söyleyeceklerim başta abartı veya sıkıcı gelebilir fakat 1 gün bile uygularsan etkisine inanamayacaksın. Zamanı dakikası dakikasına takip etmeden onu anlamak pek kolay değil. Bu yüzden sana yetmeyen 24 saatin nereye gittiğini dakikası dakikasına belirlemen lazım. Dilersen kağıt-kalem kullan, dilersen teknolojiden faydalan. Seçim senin.

Zamanının nereye gittiğini belirlemek için sabah uyandığından itibaren her yaptığın iş için süre tutman gerekli. Kaçta uyandın? Yataktan kaçta çıktın? Bu arada telefonuna baktın mı? Tuvalette ne kadar vakit geçirdin? Kahvaltı için ne kadar vakit ayırdın? Evden kaçta çıktın? Yolda ne kadar vakit geçirdin? Ne kadar çalıştın…

Yaptığın her hareketi tek tek, başlangıç ve bitiş zamanları ile not etmen gerekiyor. Burada dikkat etmen gereken en önemli nokta çalışma sürenin tamamında aktif olarak çalışmadığın. Verdiğin molalar, telefona baktığın zamanlar, çay/kahve için duraksadığın aralar ve işine ara vermeni gerektiren her şeyi tek tek yazman gerekir. Hatta çalışırken farklı olan her iş için yeni bir süre aralığı girebilirsin.

O Kadar Meşgul Değilmişim

80/20 ilkesine göre “Bir işin yüzde 80’ini zamanınızın yüzde 20’sinde yaptığınızı veya işinizin yüzde 20’sinin sonuçların yüzde 80’ini sağladığını biliyor musunuz? … Bu, zamanınızın yalnızca yüzde 20’sinde verimli olduğunuz anlamına gelir. Geri kalan yüzde 80’lik kısım daha düşük verimde ya da verimsiz geçiyor.”2

Bütün bir gününü dakikası dakikasına kaydettiğinde aslında o kadar da yoğun olmadığını fark etme ihtimalin çok yüksek. Gün içerisinde fark etmeden o kadar çok zamanımızı boşa harcıyoruz ki. Bu tekniği ilk kullanmaya başladığımda en çok yemek için harcadığım süreye şaşırmıştım. Günlük rutin haline gelen yemek vakitleri aslında düşündüğümüz kadar masum değiller. Burada tabii ki yemek yeme demiyorum sadece o aralığı uzatmamaya özen gösterebilirsin.

Zaman takibini düzenli olarak yaparsan belirli işleri her gün düzenli olarak tekrar ettiğini fark edeceksin. Bu gibi tekrar eden durumlar genelde o kadar da önemli olmuyor. Zamanını ne kadar takip edersen o kadar çok farkındalığın artacak. Elde ettiğin bu bilgilerin hepsini karşına alıp baktığında 24 saat içerisinde çöpe attığın vakitleri, yaptığın rutinleri, verimsiz geçen boşlukları ve senin için önemli olan saatleri anlamlandırabilirsin.

Sonuç

24 saat yetmiyor keşke daha çok vaktim olsa diye başladığın bu blogdan sonra vaktinin nasıl geçtiğini anlamlandırmayı ihmal etme. “Verimli Bir Gün Nasıl Geçirilir?” blogumda da burada belirlediğin süreleri nasıl değerlendirebileceğini anlattım. Bir daha asla geri gelmeyecek olan vaktini daha fazla kaybetme. Verimli günler geçirmen dileğiyle…

Kaynakça

  1. Zaman Yaratmak, Jake Knapp ve John Zeratsky, Buzdağı Yayınevi, ISBN 978-605-69024-8-2
  2. Herkes İçin Zaman Yönetimi, Polly Bird, Optimist Yayınları, ISBN 978-605-7665-53-9, sf. 4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz. KVKK kapsamında verilerinizi işlemekteyiz.